Damgaların Göçü – Kurgan

Açıklama

Karlı Dağlardaki Sır belgeselinin Türk tarihi açısından bir dönüm noktası olduğuna inanıyorum. Belgesel yayına girene kadar çok dar bir alanda ele alınan kaya resimleri belgesel ile birlikte birçok insanın gündemine girdi. Bunların içinde akademisyenler, üniversite öğrencileri bürokratlar vardı ama asıl önemlisi sıradan insanların konuya ilgi duymasıydı. İşte bu ilginin sonucunda “bizim burada bu resimlerin benzeri var” diye Anadolu’nun birçok yerinden insan benimle irtibata geçti. Gelen bilgiler doğrultusunda hemen her yere ulaşarak resim olduğu iddia edilen yerlere baktım. Uzun ve yorucu bir süreçti. Birçok alanda kayda değer bir şey yoktu. Ama Ankara Güdül Salihler köyünden Cemil Söylemezoğlu’nun beni götürdüğü alandaki kaya resimleri çarpıcıdan öte muhteşemdi. Cemil Söylemezoğlu ile 2008 yılı Nisan ayında başlayan araştırma çalışmalarımız 2010 yılı Nisan ayına kadar sürdü. Aralıklı olarak 10 defa giderek araştırma gezisi yaptıktan sonra “Damgaların Göçü” belgeselimin projelendirilmesi ve çekim süreci başladı.

İlk kitabımız olan Sibirya’dan Anadolu’ya Taştaki Türkler’in ana amacı bir derleme içeriğini taşıyor olması ve “bu resimler var” demesiydi. Uzun yolculukların sonucunda oluşan kitapta konuya dikkat çekilmesi hedeflenmişti ve bu amaca ulaşıldığını söylemek abartma olmayacaktır.

Saymalıtaş – Gökyüzü Atları kitabımızda ise sadece bir alandan verileri ele alarak, kaya resimlerinin okunması, değerlendirilmesi, çevre derinliğinin oluşturulması yönünde önerilerimize yer vermiştik. Onun da amacına ulaştığını söylemem gerekir.

Damgaların Göçü – Ankara Güdül Kaya Resimleri kitabımızda konuyu birkaç adım daha ileri götürmeye çalıştık. Üç yıl süren saha çalışmasında üretmiş olduğumuz altı bin fotoğraftan titiz bir seçim yaptık. Bu seçimde belirgin ve tartışmasız olan kaya üstü resimlerine yer vermek ilk önceliğimiz oldu. Sekiz ayrı alanda yer alan resimler, kitabımızda yer verdiklerimizden kat be kat fazla. Bu yönüyle alanı bilimsel araştırma yapacak olanlara açmış olduğumuzu düşünüyorum.

Güdül kaya resimleri alanında yer alan yazıtlardan, elimizde Anadolu’nun Kars’tan İzmir’e kadar uzanan coğrafyasına kadar örnekler var. Aynı alfabe, üslup ve tarzda yazılmış birçok örneği olan yazıtların okunması ve bilim dünyasında değerlendirilmesi sonucunca Anadolu Türk tarihi yeni baştan yazılacaktır.